Osmanlı şer’i vergiler, Osmanlı örfi vergiler, öşür vergisi, cizye vergisi, haraç vergisi, avarız vergisi, imdadiye vergisi, bedel-i nüzül. Konular hakkında bilgileri bu yazımızda bulabilirsiniz.
Osmanlı İmparatorluğu, tarih boyunca geniş bir coğrafyada hüküm sürmüş ve bu geniş alanda ekonomik kaynakları yönetmek için karmaşık bir vergi sistemi geliştirmiştir. Bu sistem, İslami kurallara dayalı şer’i vergiler ve geleneksel, yani örfi vergiler olarak iki ana başlık altında incelenebilir. Osmanlı vergi sistemini anlamak, imparatorluğun ekonomik yapısını ve sosyal düzenini kavramak için önemlidir.
Şer’i Vergiler
Osmanlı’da şer’i vergiler, İslam hukuku prensiplerine dayanır ve dini bir yükümlülük olarak görülür. Bu vergilerin temel amacı, toplumun refahını sağlamak ve İslami öğretiler doğrultusunda adaleti tesis etmektir. Başlıca şer’i vergiler şunlardır:
- Zekât: Müslümanların, servetlerinin belirli bir oranını yılda bir kez ihtiyaç sahiplerine dağıtma yükümlülüğüdür. Bu oran genellikle kırkta bir olarak belirlenmiştir. Zekât, kişisel servetin belirli bir miktarının üzerine çıktığında ödenir ve Müslüman toplumda dayanışmayı artırır.
- Öşür (Aşar): Tarım ürünlerinden alınan bir vergi türüdür. Öşür, ürünlerin onda biri oranında alınır fakat toprağın verimliliği ve sulama durumuna göre bu oran değişebilir. Özellikle tahıl üretiminde kullanılan bir vergidir ancak diğer tarımsal ürünlerden de öşür alınmaktadır.
- Cizye: Müslüman olmayan tebaa (gayrimüslimler) için alınan baş vergisidir. Cizye, gayrimüslimlerin devlet koruması altında olması ve askeri hizmetten muaf tutulmaları karşılığında ödenir. Bu vergi, gayrimüslimlerin ekonomik durumuna göre farklı oranlarda belirlenir ve genellikle yılda bir kez toplanır.
- Haraç: Feth edilen topraklarda, Müslüman olmayan halktan alınan toprak vergisidir. Haraç, iki türde toplanır: harac-ı mukassem (üretimin belirli bir oranı) ve harac-ı muvazzaf (sabit miktarda vergi).
Örfi Vergiler
Örfi vergiler, şeriat dışında, padişahın veya yönetimin ihtiyaçlarına yönelik olarak uygulanan vergilerdir. Bu vergiler, toplumun ihtiyaçlarını karşılamak ve devletin mali dengesini sağlamak amacıyla konulmuştur. Örfi vergilerin bazıları şunlardır:
- Avarız Vergisi: Olağanüstü durumlarda, özellikle savaş zamanlarında alınan bir vergidir. Avarız, doğrudan hazineye aktarılarak savaş masraflarını karşılamak için kullanılırdı. Bu vergi, hane bazında toplanır ve her avarız hanesi belirli sayıda haneyi temsil eder.
- İmdadiye-i Seferiye: Savaş hazırlıkları için toplanan bir vergi türüdür. Sefer zamanlarında askerlerin donatılması ve savaş malzemelerinin temin edilmesi için kullanılırdı.
- İane-i Cihadiye: Savaş zamanında ek mali kaynak sağlamak amacıyla alınan bir başka vergi türüdür. Bu vergi, cihadın gerektirdiği ek maliyetler için toplanırdı.
- Resm-i Çift, Resm-i Nim, Resm-i Dönüm: Tarımsal üretimden alınan bu vergiler, toprağın işlenme biçimine ve büyüklüğüne göre değişiklik gösterir. Resm-i çift, bir çift öküzle işlenebilecek bir arazi parçasından alınan vergiyi ifade eder.
- Bac ve Duhuliye: Gümrük vergileri olarak bilinen bu vergiler, ticaret mallarının bir yerden bir yere taşınması sırasında alınır. Bac, şehir girişlerinde, duhuliye ise özellikle limanlarda toplanırdı.
- Müsakkafat Vergisi: Binalar üzerinden alınan bir vergi türüdür. Şehirlerdeki yapıların değerine göre belirlenir.
Osmanlı’da vergilendirme sistemi, zamanla değişikliklere uğramıştır. Tanzimat Fermanı ile birlikte, vergi sistemi daha modern ve merkezi bir yapıya kavuşmuştur. Bu süreçte, şer’i ve örfi vergilerin uygulanışında çeşitli reformlar gerçekleştirilmiş, vergi adaleti ve toplama yöntemleri üzerinde önemli değişiklikler yapılmıştır. Örneğin, aşar vergisi kaldırılmış, yerine daha düzenli bir gelir vergisi sistemi getirilmiştir.
Sonuç olarak, Osmanlı İmparatorluğu’nun vergi sistemi, dini ve geleneksel unsurların bir araya gelmesiyle oluşmuş karmaşık bir yapıdır. Bu sistem, devletin mali ihtiyaçlarını karşılamakla kalmayıp, aynı zamanda toplumun farklı kesimleri arasındaki ekonomik dengeyi sağlamak için de işlev görmüştür. Osmanlı’nın vergi politikaları, imparatorluğun sosyal ve ekonomik hayatını anlamamız açısından kritik öneme sahiptir.
0 Yorum